Hazreti Yusuf Medresesine Giriş
Hz. Yusuf Medresesi'ne Giriş
Hz. Yusuf kuyuya bırakıldıktan sonra bir yolcu kafilesi onu bulur ve az bir ücretle Mısırlı bir Aziz'e satar. Allah bu olayların neticesinde, Hz. Yusuf'u Mısır'a yerleştirdiğini ve ona "sözlerin yorumunu" öğrettiğini, ergenlik yaşına gelince de kendisine hüküm ve ilim verdiğini bildirmektedir. (Yusuf Suresi, 21-22)
Hz. Yusuf'un hapse atılmasına sebep olan olay ise, evinde kaldığı Mısırlı Aziz'in karısının kendisinden murad almak istemesiyle başlar. Hz. Yusuf'un kadına verdiği karşılık ise şöyle olmuştur:
Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi. (Yusuf) Dedi ki: "Allah'a sığınırım. Çünkü O benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez." (Yusuf Suresi, 23)
Hz. Yusuf bu sözleri üzerine kapıya doğru yönelerek çıkmak istemiş, ancak kadın ısrarcı davranarak Hz. Yusuf'un gömleğini arkasından yırtmış ve tam o esnada kadının kocası gelmiştir. Kadın ise hiç tereddüt etmeden "...Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?" (Yusuf Suresi, 25) diyerek Hz. Yusuf'a iftira atmış ve zindana atılması gerektiğini söyleyerek çevresindeki insanları Hz. Yusuf'a karşı kışkırtacak bir tutum sergilemiştir. Bu çirkin iftira karşısında ise Hz. Yusuf, kendisinin masum olduğunu ve hiçbir suçunun bulunmadığını belirterek şöyle demiştir:
(Yusuf) Dedi ki: "Onun kendisi benden murad almak istedi..." (Yusuf Suresi, 26)
Bunun üzerine kadının yakınlarından biri şahitlik etmiş ve şöyle demiştir:
...Kadının yakınlarından bir şahit şahitlik etti: "Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa, bu durumda kadın doğruyu söylemiştir, kendisi ise yalan söyleyenlerdendir. Yok eğer onun gömleği arkadan çekilip-yırtılmışsa, bu durumda kadın yalan söylemiştir ve kendisi doğruyu söyleyenlerdendir." (Yusuf Suresi, 26-27)
Görüldüğü gibi Hz. Yusuf'un suçsuz olduğuna dair deliller de mevcuttur; hatta iftira atan kadının kocası da bu delilleri görmüş ve durumu anlayarak şöyle demiştir:
Onun gömleğinin arkadan çekilip-yırtıldığını gördüğü zaman (kocası): "Doğrusu, bu sizin düzeninizden (biri)dir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür" dedi. "Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sen de (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile. Doğrusu sen günahkarlardan oldun." (Yusuf Suresi, 28-29)
Ayetlerde bildirildiğine göre Hz. Yusuf'un masumluğuna herkes, şehirdeki kadınlar dahi şahittir. Fakat buna rağmen Hz. Yusuf iffetinden dolayı ve onların çağırdıkları hayata uymadığı için zindana atılmıştır. Hatta vezirin karısı bunu diğer kadınlara açıkça söylemiştir. Neredeyse tüm bir şehir halkı Hz. Yusuf'un suçsuz olmasına rağmen hapse atıldığını bilmektedir:
Kadın dedi ki: "Beni kendisiyle kınadığınız işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak." (Yusuf Suresi, 32)
Bir başka ayette ise bu durum şöyle açıklanır:
Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. (Yusuf Suresi, 35)
Ayetlerde Hz. Yusuf'un hiçbir suçunun olmadığına herkesin şahit olduğu, fakat buna rağmen hapse atma kararının ağır bastığı bildirilmektedir. Hz. Yusuf'un suçsuzluğunu bilmelerine ve buna ait deliller bulunmasına rağmen, onu hapisle cezalandırmalarının nedeni aslında, onun Allah'a olan imanı ve gönülden bağlılığıdır. Hz. Yusuf, imanından ve güzel ahlakından dolayı nasıl kardeşlerinin kıskançlığını ve düşmanlığını kazandıysa, bulunduğu çevredeki bazı kimselerin de aynı sebeplerle düşmanlığını kazanmıştır. Tüm bu haksız suçlamaların, iftiraların, cezalandırmaların karşısında Hz. Yusuf'un gösterdiği üstün ahlak, tevekkül ve kararlılık ise Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
(Yusuf) Dedi ki: "Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum." Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Yusuf Suresi, 33-34)
Tarih boyunca Allah yolunda olup da, haksız iftiralar sonucunda hapse atılan veya çeşitli zorluklarla karşılaşan müminler daima Hz. Yusuf'un bu güzel tavrını örnek alarak, üstün ahlaklarından asla taviz vermeyeceklerini göstermişlerdir. İnkarcıların bir eziyet ve ceza olarak gördükleri hapsi salih müminler zevk ve neşe ile karşılamışlardır. Allah'ın rızasını kazanmak için çaba gösterirken karşılaştıkları tüm zorluklar, sıkıntı ve ezalar onların şevklerini ve heyecanlarını artırmıştır.
Kaynak : Harun YAHYA