En Guzel isimler Onundur
En Güzel İsimler O'nundur
De ki: “Allah, diye çağırın, ‘Rahman’ diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
* (İsra Suresi, 110)
Kur'ân'da Esma'ul-Hüsna'nın sayısını belirleyen bir delil yoktur. Tersine, "O, kendisinden başka ilâh olmayan Allah'tır. En güzel isimler O'nundur." (Tâhâ, 8 ), "En güzel isimler Allah'ındır; O'nu onlarla çağırın (ibadet edin)." (Â'râf, 180), "En güzel isimler O'nundur. Gökteki ve yerdeki bütün varlıklar, O'nu noksanlıklardan tenzih ederler." (Haşr, 24)ayetleri ile bunlara benzer diğer ayetler gösteriyor ki, varlık âlemindeki anlamca en güzel isimler yüce Allah'a aittir. Buna göre Esma'ul-Hüsna hiçbir sayı ile sınırlanamaz.
Kur'ân'da zikredilen Esma'ul-Hüsna'nın sayısı yüz yirmi yedidir. Bu isimler alfabetik sıraya göre şunlardır:
Elif: el-İlâh, el-Ehed, el-Evvel, el-Âhir, el-A'lâ, el-Ekrem, el-A'-lem, Erham'ur-Râhimîn, Ehkem'ul-Hâakimîn, Ehsen'ul-Halikîn, Ehl'üt-Takva, Ehl'ul-Mağfire, el-Ekreb, el-Ebka.
Ba: el-Bâri', el-Bâtın, el-Bedî', el-Berr, el-Basîr.
Ta: et-Tevvab.
Cim: el-Cebbar, el-Cami'.
Ha: el-Hakîm, el-Halîm, el-Hayy, el-Hakk, el-Hamîd, el-Hasîb, el-Hâfız, el-Hafiyy.
Hı: el-Habîr, el-Hâlık, el-Hallâk, el-Hayr, Hayr'ul-Mâkirîn, Hay-r'ur-Râzıkîn, Hayr'ul-Fâsılîn, Hayr'ul-Hâkimîn, Hayr'ul-Fâtihîn, Hay-r'ul-Gâfirîn, Hayr'ul-Vârisîn, Hayr'ur-Râhimîn, Hayr'ul-Münzilîn.
Zal: Zü'l-Arş, Zü't-Tavl, Zü'l-İntikam, Zü'l-Fazl'il-Azîm, Zü'r-Rahme, Zü'l-Kuvve, Zü'l-Celâl-i ve'l-İkrâm, Zü'l-Meâric.
Ra: er-Rahman, er-Rahîm, er-Reuf, er-Rabb, Refîu'd-Drecat, er-Rezzak, er-Rakîb.
Sin: es-Semî', es-Selâm, Seriu'l-Hisab, Seriu'l-Ikab.
Şin: eş-Şehîd, eş-Şâkir, eş-Şekur, Şedîd'ul-Ikab, Şedîd'ul-Mihal.
Sad: es-Samed.
Za: ez-Zâhir.
Ayn: el-Alîm, el-Azîm, el-Afuvv, el-Aliyy, el-Azîz, Allâm'ul-Ğuyub, Âlim'ul-Ğayb-i ve'ş-Şehade.
Ğayn: el-Ğaniyy, el-Ğafur, el-Ğalib, Ğafir'uz-Zenb, el-Ğaffar.
Fa: Fâlık'ul-Isbâh, Fâlık'ul-Habb-i ven'n-Nevâ, el-Fâtır, le-Fettâh.
Qaf: el-Kaviyy, el-Kuddûs, el-Kayyûm, el-Kâhır, el-Kahhâr, el-Karîb, el-Kadir, el-Kadîr, Kabıl'ut-Tevbe, el-Kaim-u Alâ Kull-i Nef-s'in Bi-Ma Kesebet.
Kaf: el-Kebîr, el-Kerîm, el-Kâfi.
Lâm: el-Latîf.
Mim: el-Melik, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Mütekebbir, el-Mu-savvir, el-Mecîd, el-Mücîb, el-Mübîn, el-Mevlâ, el-Muhît, el-Mukît, el-Müteâl, el-Muhyi, el-Metîn, el-Muktedir, el-Müsteân, el-Mübdi', Mâlik'ul-Mülk.
Nun: en-Nasîr, en-Nûr.
Vav: el-Vehhâb, el-Vâhid, el-Veliyy, el-Vâlî, el-Vâsi', el-Vekîl, el-Vedûd.
He: el-Hâdî.
Daha önce söylediğimiz gibi, "En güzel isimler Allah'ındır." ve "En güzel isimler O'nundur." ayetlerinden anlaşılan bu isimlerin gerçek anlamları ile ve asaleten Allah'a ait olduğudur. O'ndan başkası ise ancak bağımlı olarak bunların bir yansımasına sahip olabilir. Yani yüce Allah, bu isimlerin gerçek anlamda malikidir. Başkaları ancak O'nun malik kıldığı kadarına malik olabilirler. Üstelik Allah, başkasının mülkiyetine verdiği bölümün de malikidir. Başkasına malik kılmakla söz konusu bölüm O'nun mülkiyeti dışına çıkmaz. Meselâ, gerçek anlamı ile yüce Allah ilmin sahibidir. Başkalarındaki ilim, O'nun bağışladığı orandaki ilim dilimidir. Bununla birlikte o başkalarına bağışladığı ilim dilimi de, O'na aittir; O'nun mülkiyeti ve egemenliği dışında değildir.
Sıfatların en üstünlük hâli ile kullanılan el-A'lâ ve el-Ekrem (en yüce ve en keremli) gibi yüce Allah'ın bazı isimleri, yüce Allah ile O'ndan başkaları için kullanılan isimler ve sıfatların ortak anlamda kullanıldığının delillerindendir. Çünkü sıfatların en üstünlük hâli, üstün ile en üstünün sıfatın anlamında ortak olduklarına delildir. Yine Hayr'ul-Hâkimîn (Hâkimlerin En Hayırlısı), Hayr'ur-Râzıkîn (Rızk Verenlerin En Hayırlısı) ve Ahsen'ul-Hâlıkîn (Yaratanların En Güzeli) gibi sıfat tamlaması şeklindeki isimler ve sıfatlar da, bu gerçeğin delillerindendir. Çünkü bu ifade tarzı, ortaklığın açık göstergesidir.
1. huve allâhu : O Allah ki
2. el hâliku : yaratan
3. el bâriû : yokken var eden
4. el musavviru : tasvir eden, şekil ve suret veren
5. lehu : onun, onu
6. el esmâu el husnâ : güzel isimler
7. yusebbihu : tespih ederler
8. lehu : onun, onu
9. mâ : şey(ler)
10. fî es semâvâti : semalarda, göklerde var olan, bulunan
11. ve el ardı : ve arz, yeryüzü, yer
12. ve huve : ve o
13. el azîzu : azîz olan, yüce olan
14. el hakîmu : hakîm olan, hüküm ve hikmet sahibi
Dergi Ana Sayfaya Dön ⇒ |