El-Mumin
EL-MÜ‘MİN
Sensin kılan bizi emîn her endişe ve korkudan,
Kullar endişesiz uyur, korkusuz kalkar uykudan,
Va'dine güvenilensin, güven veren sensin yârab;
el-mü'min vasfınla bizi uzak tutma bu duygudan...
Yârabbi!..
Eminiz encâmımızdan,
Çünkü sensin yaratan, yargılayan...
Adline sonsuzdur itimâdımız,
Yine de endişeliyiz yalnız...
Adlinle hükmedersen, bu âmelle yandık,
Merhametinle hükmeyle, seni Rahîm diye andık.
Sen ki ulûhiyyetinden emîn olan Hak'sın,
Eminiz Hak diyenleri yakmayacaksın...
Yaratansın, imân ettik, emânetiz sana,
Eminiz lütfedeceğin o sonsuz ihsana...
Canımızla, malımızla, ırzımızla her dem,
Esirgeyen kudretinden emindir her âdem...
Sen ki sözünde sabit, va’dinde durursun,
Âhirette vereceksin mükâfatı, mücâzatı.
Görecek cümle kulların orda Mü'min olan zâtı...
El-Mü'mîn yaraşır senin İlâhî zâtına,
İnandık, imân eyledik senin cümle sıfatına...
Gün gelir ki, orda zaman olmaz, zemin olmaz,
O mizanı düşünenler senden nice emin olmaz?..
Eyle bizi salâha erenlerden Yârabbi,
Sana gelip felaha erenlerden Yârabbi...
Teslim olup İslama gelenlerden eyle bizi,
Huzuruna imân ile gelenlerden eyle bizi...
Mü'min kullarının arasına kat,
Çünkü el-Mü'min sendeki bir ulvî sıfat...
Emin eyle bizi dünyamızdan, ukbamızdan,
Razı ol imânımızdan...
Zira senin emrine lâyık değil amelimiz,
Titrer sana açıldıkça hicap ile elimiz...
El-Mü'min sıfatınla emin eyle gönlümüzü,
Sana karşı bozulmamış yemin eyle gönlümüzü.