Esmaül Hüsna Esintisi - Namaz ve Biz

Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi

Fetüsün Gelişim Evresi

YARATILIŞ MUCİZESİ

Merhaba sevgili okurlarım. Bu yazımda sizlere Rabbi Rahman’ın kusursuz yaratılış olayına değineceğim. Hafta hafta bebeğin anne karnındaki yolculuğundaki oluşumunu, o kusursuz gelişme macerasını öğreneceğiz. Keyifli bir yolculuk olmasını diliyorum.

1-4. HAFTALAR (HAYATA YOLCULUK BAŞLIYOR)

Yumurta ve sperm birleşmiş, döllenme oluşmuştur. Yumurtanız döllendiği için artık rahim duvarına kendini gömecektir. Bu duruma implantasyon (yerleşme) denir. Babanın spermi, bebeğin cinsiyetini belirler. Bebeğiniz embriyo denen bir hücreden gelişir, bu dönemde bir baş ve vücuda sahiptir. Boyu 4mmdir. Boyutu ise nerdeyse iğne başı büyüklüğü kadardır. Embriyo bu dönemde bir fetüs ya da bebek gibi görünmez.  Siz fark etmiyor olsanız da içi sıvı dolu amniyon kesesi ve bebeğinize besin ve oksijen sağlayan plasenta rahimde oluşmaya başlar.

Annede vücut ısısı yükselir ve kanda gebelikte yükselmeye başlayan hormon olan HCG yükselir, gebelik pozitiftir.



 
5-8. HAFTALAR (KALBİM ATIYOR)

 Ultrasonda henüz embriyo görünür boyutlarda değildir ama gebelik kesesi görülebilir. Hamileliğin 5. haftasında bebeğin ana organları süratli bir şekilde gelişir. Bu noktadan itibaren bebeğinizin kalbi, merkezi sinir sistemi ve hatta kemikleri ve kasları kademeli bir şekilde oluşmaya başlayacaktır. 5. haftada bebeğinizin iskeleti de yavaştan oluşmaya başlar. Bebeğin boyu 13mm’ye ulaşır. Kalp gelişir ve kan pompalamaya başlar. Kol ve bacaklar tomurcuk olarak görülmeye başlar. Baş büyür ve yüz şekillenmeye başlar. Bazı ultrasonlar hamileliğin 5. haftasında kalp atışlarını seçebilir ancak genelde bu daha uzun bir süre gerektirir. 


 
6. haftada bebeğin gözlerinin etrafında koyu noktalar oluşmaya başlar ve bu da zamanla burun deliklerini oluşturur. Bebeğinizin kalbi dakikada 100 ila 140 arasında atar. Bu süreçte bebeğin kanı vücudunda dolaşır. Gebeliğin 6. haftasında bebeğinizin reflekslere tepki vermeye başladığını ve hatta dokunuşlara cevap verebileceğini biliyor muydunuz? Bu süreçte bebeğin merkezi sinir sistemi gelişmektedir. Genellikle kadınlar hamileliğin 20. haftasına kadar bebeğin hareketlerini net bir şekilde hissedemeseler bile aslında bebeğiniz daha 6.hafta itibari ile mutlu bir şekilde hareket eder. Birçok kadın gebeliğin 13. haftası itibari ile bebeğin ilk tekmelerini hissettiğini belirtmiştir.


 
Annede menstrual periyod gecikmiş, bulantı, yorgunluk, göğüslerde hassasiyet başlamıştır. Rahim büyümeye başlar ve mesaneye baskı sebebiyle sık idrara çıkma görülür. Dışarıdan hamile olduğunuz tam olarak belli olmasa da, 5. hafta itibari ile kendinizi hamile gibi hissetmeye başlarsınız. Öncesinde gebelik yaşadıysanız, karnınızın normalinden daha geniş görünmeye başladığını fark edersiniz. 14. haftaya kadar rahim pelvis kemiğinden çıkmayacaktır fakat birçok kadın hamileliklerinin ilk dönemlerinde karınlarında bir genleşme hissederler. Karnınız akşamları, sabahlara oranla daha fazla şişkin görünüyor olabilir.
Sabah rahatsızlıklarını hafifletmede bazı tüyolar uygulayabilirsiniz. Midenizi tutması açısından yatağınızın yanında tuzlu kraker ve maden suyu bulundurun. Sabah kalktığınızda ya da midenizin boş olduğu anlarda bunlardan azar azar atıştırın.

9-12. HAFTALAR (İNSANA BENZİYORUM)

Bebeğin boyu 6-7cm, ağırlığı 14gr olmuştur. Parmaklar farklanır, dış genital organlar kadın ve erkeğe ait özellikler göstermeye başlar fakat doktorlar genelde cinsiyet ayrımını gebeliğim 16 – 20 haftalarına kadar yapamazlar. Bebeğinizin artık tüm ana fiziksel organları; gövde, kafa, kollar, bacaklar vs. belirmiştir.  Bebeğin organları ve kasları birbirleri ile iletişime geçer ve bağımsız bir şekilde hareket etmeye başlar. Böylesine küçük bir varlığın eşsiz bir şekilde hareket etmesi sizce de mucize değil midir?  İlk idrar üretilmeye başlar. Bebeğin göz kapakları birbirine kaynamış şekildedir ve genelde gebeliğin 27. haftasına kadar kapalı bir şekilde kalacaktır.

 Hamileliğin 10. haftasında bebeğinizin ilk kalp atışlarını duyuyor olabilirsiniz. ilk gebelik deneyimi yaşayan birçok kadın, bebeğin kalp atışlarını, dört nala giden bir atın sesine benzetmektedir. Eğer bebeğinizin kalp atışlarını duyamıyorsanız, telaşlanmayın. Ayak parmakları ve tırnaklar belirmeye başlar. Hareketler ultrasonda daha belirgin olarak izlenebilir.

12. haftada fetusun yüz profili artık insan yüzüne benzer. Cinsiyet farklılaşması tamamen tamamlanmamış olmasına karşın ayırım edilebilecek düzeye gelir. Dişetlerinde süt dişlerinin yerleri belirginleşir. Bu haftaya kadar üst damak ağız içinde iki yanda iken orta hatta birleşmeye başlar. Bu döneme kadar olan problemlerde yarık damak dudak oluşabilir.
Kulaklar hemen hemen oluşmuştur ama normal yerinden aşağıdadır. Ses telleri oluşumunu tamamlar. Bu dönemde organların fonksiyonları yerine oturmaya başlar. Safra salgısı, hormonların salgılanmaları, insülin salgısı az da olsa başlamıştır. Sinir sistemi olgunlaşması devam eder ve fetusta refleksler gelişir. Fetal kemiklerde kemikleşme odakları görülmeye başlar. Cilt ve tırnaklar gelişmiştir. Tek tük saç olabilir. Fetus bu haftanın sonunda 6-7 cm olur.
Bebek büyürken rahmi de büyütür ve bu haftadan itibaren rahim pelvisin üstüne çıkar yani karından basıldığında rahmi artık hissetmek mümkün olur.

Bu haftalarda kaygı ve ruh hali değişimleri yaşıyor olabilirsiniz. Genelde coşku ve mutluluk ile endişe ve morali bozuk hissedilme arası gidip gelinir. Bu şekilde hissetmeniz ve ağlama krizleri yaşamanız çok doğaldır. Hamilelik boyunca hormonlarınızın çalışması sebebi ile bu duygu karmaşalarına sebep olduğunu unutmayın. Rahatlamaya çalışın ve pozitif olun. Gebelik boyunca yürüyüşe çıkın, temiz bir hava alın ve yakında bir bebek ile ödüllendirileceğinizi hatırlamaya çalışın. Gebeliğin bu haftasında yorgunluk beklenen bir durumdur.

13-16 HAFTA (OLGUNLAŞMAYA İLK ADIM)

13. hafta bitimi ile birlikte gebeliğin bir dönemi biter ve yeni bir dönemi başlar. Gebelik süreci 3 bölümde ya 3 trimesterde incelenir. Bu hafta sonunda 14. hafta ile birlikte 1. trimester biter ve 2. trimester başlar. Bu haftada organlar olgunlaşmalarına ve fetus büyümeye devam eder. Kulaklar normal pozisyonuna doğru hareketlenir. Bebeğin cinsiyeti de dıştan bakıldığında artık kolaylıkla saptanabilir. Bebeğin başı daha önceleri gövde ile bitişik gibi iken artık boyun belirmeye ve uzamaya başlar. Ultrason ile cinsiyeti görmek için erkendir, bazı bebeklerde özellikle erkek ise ve pozisyonu çok uygun ise görülebilir ama çoğunlukla ultrasonla bu haftada cinsiyet saptanamaz. Bu haftalarda bebek  ile anne arasında besin ve oksijen alışverişini sağlayan plasenta da artık tam anlamıyla oluşmuştur.



14. hafta ile birlikte 2. trimester başlar. İlk trimester organların oluşma ve gelişme dönemi iken, 2. trimester organların ve sistemlerin olgunlaştığı ve fonksiyonel hale geldikleri dönemdir.
Bu haftalarda bebeğin artık hayatı boyunca aynı kalacak parmak izi bile oluşmaya başlar. Bütün sistemler artık az ya da çok fonksiyon yapmaya başlarlar ancak tabii ki bu fonksiyonlar kısıtlıdır. Ultrason ile bakıldığında artık kol, bacak ve vücut hareketleri çok belirgindir. Solunum hareketleri de bu haftalarda başlar. Bu haftada fetus boyu artık 10 cm olur, ağırlığı da 25 gramdır.
15. haftada fetusta tüyler belirmeye başlar. Bu tüyler erişkin tüylerinden daha farklı, incedir ve lanugo olarak adlandırılır. Bu dönemde fetusun cildi ince ve hatta şeffaf gibidir ve cilt altı damarlar görülebilir. Bu haftada kemik ve kas dokusunun da gelişimi hızlanır. El ve ayak tırnaklarındaki uzama hızlanır. Bebek bu haftada bilinçli olmasa da refleks olarak emme hareketine başlar. Yeterince şanslı olunduğunda parmak emme hareketi ultrason ile görülebilir.


 
16. haftada artık göz ve kulaklar olması gereken lokalizasyona gelmişlerdir. Sistemlerin fonksiyonları daha da artar. Fetusun yuttuğu amniyon sıvısı, sıvıya dökülen hücreler ve sindirim sisteminden salgılanan salgılar bir çeşit ilkel dışkı olan mekonyumu oluşturmaya başlamıştır. Sinirlerde sinir sistemi olgunlaşmasının en önemli adımlarından biri olan myelinizasyon yani sinirlerin myelin denilen madde ile kaplanması başlar. Göz kırpma refleksi, ışık refleksi gibi refleksler belirir. Ultrason ile bebeğin cinsiyeti bu haftada çoğu zaman rahatlıkla görülür ancak bazen pozisyonla ilgili özellikle kız bebeklerde görülmeme şansızlığı da olabilir. 16. haftanın sonunda baş-popo mesafesi 12 cm’dir ve bebek 110 gram ağırlığındadır.
Bebeğin hareketleri seyirme gibi hissedilebilir, sık idrara çıkma şikayetleri azalır.

17-20 HAFTA (YOLU YARILADIM)

Fetus artık hızlı büyüme evresine girer, cilt altında yağ depolanmaya başlar dolayısıyla bu zamana kadar yavaş artmış ağırlık artmaya başlar. Cilt altı yağ dokusunun artması nedeniyle cildin şeffaf görünümü kaybolmaya başlar. Bebek hareketleri belirginleşir ve artık anne tarafından hissedilmeye başlar. Ancak, bazı anneler özellikle ilk gebeliği olanlar 20-22. haftaya kadar hareketleri algılamayabilirler. Bebeğin 20-120 dk arasında değişen uyku ve uyanıklık periyotları olur. Uykuda olmadığı sürelerde çoğu anne tarafından hissedilmeyen 10-40 arasında hareket yapar. Saatte  hareketleri uyku-uyanıklık durumuna göre değişebilir.



Fetus artık ellerini açıp kapayabilir. Bu haftalarda kemiklerde sertleşme devam eder. Ciltte “verniks” denilen krem şeklinde bir madde üretilmeye başlar. Bu madde fetusun yüzeyini kaplar ve uzun süre sıvı içinde kalmanın etkilerine karşı korur, ayrıca doğum sonrası ısı değişimlerine karşı da koruyucudur. Bu haftalarda kaşlar ortaya çıkmaya başlar. Lanugo adı verilen tüyler daha çok yüz ve boyun etrafında olmak üzere tüm vücudu kaplar. Kaşlar ve saçlar iyice belirginleşir.
20 haftanın doldurulmasıyla artık yol yarılanmıştır. Bu haftaya kadar olan gebelik kayıpları “düşük” olarak adlandırılırken 20. haftadan sonra “erken doğum” olarak adlandırılır.
Bu haftaya kadar sinir sistemi haricinde tüm sistemler olgunlaşmalarını büyük ölçüde tamamlamışlardır. Ancak, sinir sisteminin olgunlaşması daha uzun süreçlidir ve hatta doğumdan sonra 5 yaşına kadar devam eder. Bu dönemde sinir sisteminin olgunlaşması da hızlanır. Göz kırpma hareketleri belirginleşir. Koku, tat, işitme, görme ve dokunma duyuları iyice aktif olmaya başlar.
Kız bebeklerde yumurtalıklarda ilkel yumurta hücrelerinin oluşumu tamamlanır. Bundan sonra yeni yumurta hücresi oluşmaz. 20. haftaya kadar oluşan 6 milyon yumurta hücresinin büyük kısmı doğuma kadar kaybolur ve doğumda 2 milyon yumurta hücresi kalır. Ergenlik dönemine girildiğinde ise 400 bin yumurta hücresi kalmıştır. Yumurta hücrelerinin tamamen tükenmesi ise ilerleyen yaşlarda menopoza neden olur.
Erkek bebeklerde ise prostat bezi gelişimini tamamlar. Testisler karın boşluğundan torbalara doğru inmeye başlar.20 haftanın sonunda artık bebek 300 gramdan daha ağırdır.

21-24 HAFTA (SİZİ DUYUYORUM)

Bebeğin hızlı ve neredeyse geometrik oranda olan büyümesi biraz yavaşlar. Bebeğin başı vücuda göre oransal daha büyük olsa da minyatür bir insan görünümündedir.
Kalp kası daha güçlendiğinden fetusun kalbi, kanı çok daha etkili şekilde pompalamaya başlamıştır.
Bu haftalarda artık bebeğin işitme duyusu tam fonksiyoneldir. Artık sesleri duyabilir ve hatta tepki de verebilir. Gözler artık tamamen gelişmiştir ama iris denilen gözün renkli kısmında pigment (renk veren madde) olmadığından göz rengi belli olmamıştır. Dudaklar iyice belirginleşir ve hatta 4 boyutlu ultrasonda gülümseme hareketleri bile gözlenebilir. Ciltte yağ depolanması devam eder ve karakteristik olarak kırışık görünümdedir.
24. haftadan itibaren bebeğin algılarının önemli bir kısmının geliştiği ve bebeğin uyaranlara refleks değil, bilinçli cevap verdiği yönünde veriler bulunmaktadır.
Bütün organlar gelişimini tamamladığı ve olabilecek anormallikler bu zamana kadar belirginleştiği için anomali taraması amacıyla ultrason yapmak için en uygun dönem bu haftalardır.
Akciğerlerde solunum kanallarındaki dallanma artmıştır ancak “terminal alveoller” denilen kanalların en uçlarındaki oksijen alış verişini sağlayan hava kesecikleri tam gelişemediğinden bu haftada doğan bebek nefes almaya çalışır ancak birçoğu bunu başaramaz.
20. haftadan sonra olan doğumlar erken ya da preterm doğum olarak adlandırılsa da 24 haftaya kadar doğan bebeklerin yaşama şansı hemen hemen yoktur. Ancak, 24. hafta yaşam sınırıdır ve bu haftadan sonra doğan bebeklerin yaşam şansı olabilir. Bu yaşam şansının gerçekleşebilmesi için bebek doğar doğmaz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yaşamsal fonksiyonların çok iyi şekilde desteklenmesi gerekir.
24 haftanın sonunda bebek artık 630 gram olmuştur.

 25-28 HAFTA (YAŞAM SINIRINI GEÇİYORUM)

24. haftadan sonraki her haftada bebeğin doğduğu zaman yaşama şansı iyi bir yaşamsal destek de verildiğinde belirgin olarak artar. Yenidoğana yoğun destek verilebilen merkezlerde 24. haftada %20’ye kadar ulaşabilen yaşama şansı 25. haftada %50 olur. 25 haftadan sonraki her gün yaklaşık %4 artarak 29 haftada %90’lara ulaşabilir.



Bu haftalarda tat duyusu büyük ölçüde gelişir Ayrıca, dişler de gelişir. Cilt altı yağ dokuları olgunlaşmaya devam eder. Cilt kırışık görünümlü, kırmızı renktedir ve verniks ile kaplıdır. Bebeğin akciğerlerinde hava kesecikleri ve damar yapıları oluşmaya başlar. Akciğerler solunum yapabilme kapasitesini kazanmaya başlamıştır.
Bu dönemde bebeğin göz rengi de belirmeye başlar. Gözünü açıp kapama hareketi belirginleşir. Gözler tümüyle işler durumdadır. Kaşları ve kirpikleri oluşmuştur, saçı uzamaya devam etmektedir. Seslere ve diğer uyaranlara verdiği tepkiler de daha fazla anlam kazanır.
27. haftanın sonu 28 haftanın başı gebeliğin yeni bir döneminin 3. trimesterin başlangıcıdır.
28 haftanın sonunda baş popo mesafesi 25 cm’dir ve fetus yaklaşık 1100 gram ağırlığındadır.

29-32 HAFTA (HERŞEYİN FARKINDAYIM)

Bu haftalarda bağışıklık sistemi gelişmeye başlar. Bebeğinizin cildini kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüyler artık yavaş yavaş kaybolmaya başlarken el ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzar. Cilt hala kırmızı ve kırışıktır. Göz kapakları düzenli olarak açılıp kapanır. Kan hücresi üretimi gebeliğin erken dönemlerinde karaciğerde yapılırken bu haftalarda kan hücreleri artık erişkindeki yapım yeri olan kemik iliğinde üretilmektedir.

 

Öte yandan bebek artık etrafının farkına varmaya başlar. Bu haftalardaki bebek ışık farklarının ayrımındadır.
     Erkek bebeklerde testisler torbaya iniş sürecini tamamlamak üzeredir.
     Cilt altı yağ dokusu gelişmeye devam ettikçe bebeğinizin şeffafmış izlenimi veren cilt rengi kırmızıdan pembeye doğru dönmeye başlar. Bu haftada bebeğinizin hareketleri belirgin olarak artar. Tırnaklar tamamen gelişmiş ve parmak uçlarına kadar uzamıştır.
32. haftanın sonunda fetusun baş-popo mesafesi 28 cm ağırlığı ise ortalama 1800 gramdır. 32. haftadan sonra bebeğin büyüme hızı yavaşlar ancak kilo alımı yine de hızlıdır.

33-36 HAFTA (HAZIRLIKLARIMI TAMAMLIYORUM)

Bebeğin akciğerleri gelişimini ve olgunlaşmasını artık hemen hemen tamamlamıştır.  Cilt altı yağ dokusu kalınlaşmaya devam eder ve yüzün kırışık görünümü artık kaybolur. Bu haftalarda doğan bebeklerin yaşam şansı artık miadında doğanlardan çok da farklı değildir.
35-36 haftadan sonra doğum sancıları başlasa da erken doğumu önleme için çok fazla çaba gerekmez. Çünkü bu haftalarda doğan bebeklerin tamamına yakını çok fazla sorun oluşmadan yaşabilir.



Bu haftalarda bebek doğum için o ana kadar aldığı pozisyonu artık korur. Bebeklerin %96’sı baş önde gelirken %3’e yakını makat pozisyonundadır. Yan geliş gibi diğer pozisyonlar nadir görülür. Bu haftalarda özellikle ilk gebeliklerde bebeğin başı doğum kanalına yerleşmeye başlar. Bebeğin kafasının yerleşmesi karnın az da olsa küçülmesi ile anlaşılabilir.
Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı miktarı da azalmaya başlar.
36 haftanın sonunda ortalama baş-popo mesafesi 32 cm ve kilosu 2500 gramdır.

37-40 HAFTA (HAYATA MERHABA)

Artık bebeğiniz her açıdan doğuma hazırdır. Her an bebeğiniz HAYATA MERHABA diyebilir. Bu nedenle bu haftalarda doğum çantasını hazır bulundurmanız önerilir.
Bebek büyüdüğü için rahmi daha fazla doldurur, amniyon sıvısının da nispeten azalmaya başlaması nedeniyle bebek hareketleri azalmış gibi görülür ancak bu doğaldır. Yine de bebek hareketlerinin belirgin azalmış olması bebeğin sıkıntıda olduğunu göstereceğinden bu konuda dikkatli olmak gerekir.



Bebeğin yanakları ve emme kasları tamamen gelişmiştir ve bebek amniyon sıvısını daha fazla yutmaya başlar. Bu sıvı ile birlikte sindirim sisteminden, cildinden dökülen hücreler "mekonyum" adı verilen dışkıyı oluşturur. Mekonyum koyu yeşil-siyah renkli macun kıvamındadır. Normal şartlarda doğumdan sonraki ilk 24 saatte dışarı atılan mekonyum, bebek herhangi bir nedenle sıkıntıya girmişse anne karnında iken bebek kakasını yapabilir. Bu durum da bebek için akciğerlerine mekonyumun kaçması ve solunum sıkıntısı yaşaması riskini doğurur.
37 haftanın tamamlanmasından sonra doğan bebekler miadında doğmuş olarak kabul edilir. Elektif ya da planlı sezaryen yapılması planlanıyorsa 38 haftadan sonra (gerçekten 38 hafta olduğundan emin olunduğu taktirde) artık sakıncalı değildir.
Doğumların 20’si 38 haftadan önce olurken %75’i 38 haftadan sonra olur. Gebelik süresi 40 hafta olarak bilinse de gerçekte ancak bebeklerin %5’i tam 40. haftanın dolduğu günde doğar. Yine de büyük çoğunluk beklenen doğum tarihinin 5 gün öncesi veya 5 gün sonrasında doğar.
Gebeliklerin %5’inde 42 hafta dolmasına rağmen sancılar başlamayabilir. Bu bebekler ciddi şekilde amniyon sıvısının azalması ve buna bağlı fetal sıkıntı riski altındadır. Bu riskler 40 haftadan sonra giderek artar ve 42. haftada maksimum olur. Bu nedenle, 40 haftada hala doğmamakta inat eden bebekler yakından takip edilmeli ve 42 haftada hala doğmamışsa müdahale edilmeli ve doğurtulmalıdır.

İŞTE HAYAT!!!

Ve işte bebeğin anne rahminde geçirdiği yaklaşık 40 haftalık mucizevi  hayata hazırlık dönemi bitmiştir. O ana kadar hareketleri ile size içinizde varlığını sürekli hissettiren bebeğiniz canıyla kanıyla karşınızdadır ve artık sizin hayatınız içinde resmen yer almaya başlamıştır. O da artık sizin ailenizin bir parçası ve kendi başına bir bireydir. 40 hafta süren uzun bir yolculuğu bitirmiş ama hayat denen çok daha zorlu yeni bir yolculuğa başlamıştır. Unutmayın! Onlar ana rahmine ilk düştüğü andan itibaren her şeyin farkındadırlar.  Böyle bir mucizeyi yoksaymak mümkün müdür?

ALAK2; O insanı bir kan pıhtısından yarattı.
MU'MİNÛN12; And olsun ki biz insanı süzme bir çamurdan yarattık.
MU'MİNÛN13; Sonra onu az bir döl suyu(meni) halinde sağlam bir yere (ana rahmine) yereştirdik.
MU'MİNÛN14; Sonra da nutfeden (bir noktadan rahim duvarına bağlı) bir alaka yarattık. Sonra alakadan bir çiğnem et (görünümünde) bir mudga yarattık. Bundan sonra mudgadan kemikleri yarattık. Daha sonra kemiklere et giydirdik (üzerini et ile kapladık). Daha sonra da onu, başka bir yaratışla inşa ettik (şekillendirdik). İşte böyle Allah, Mübarek’tir, En Güzel Yaratıcı’dır.
TÛR35;Yoksa onlar bir şey (bir yaratan) olmaksızın mı yaratıldılar? Veya yaratıcılar onlar mı?

Araştırmacı : Kübra ÖZ

Resim Galerisi - 3D Resimler

ad
ad
ad
ad

Esmaül Hüsna

Dergi'nın Amacı

Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi... Kainatın sahibi olan Rabbimizin birbirinden güzel isimlerini içinde bulundurur Esmaül Hüsna. Bu güzelliği duyurmak için çıktık yola. Kainatın, bu güzel isimler üzerine kurulu olduğunu bilerek iman, ahlak, bilim, sanat, tarih gibi konuları tek bir çatı altında toplamak istedik... Devamı

Sağlık | Resim Galerisi | Sizden Gelenler | Faydalı Siteler| İslami Konular | Teknoloji

Copyright © 2010 - 2021 Namaz ve Biz Katkılarıyla | Site Web Tasarım Abdullah DUMAN
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol