Esmaül Hüsna Esintisi - Namaz ve Biz

Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi

Ruyetullah

AHİRETTE RABBİ RAHMANI PERDESİZ GÖRMEK (RUYETULLAH)

Müminler, âhirette, cennete girdikten sonra Allah'ı göreceklerdir. Bu görmenin mahiyeti hakkında kesin bilgi yoktur. Ancak bilginler Allah'ı görme olayında, bu dünyada varlıkların görülmesi için zorunlu olan şartların gerekmediğini ileri sürmüşlerdir.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlar;

"Cennetliklerin Allah katında en kıymetli olanları, Vech-i İlâhi'ye sabah ve akşam nazar ederler." (Tirmizî: 2556) Daha sonra şu Âyet-i kerime'leri okumuşlardır:
"Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar, Rabb'lerine bakarlar." (Kıyâmet: 22-23) ve böylece âhirette müminlerin Allah'ı görecekleri haber verilmektedir.
Allah-u Teâlâ kendi cemâlini görmekle müşerref kılmak istediği kullarında, görmeye liyakat halkeder. Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak Allah-u Teâlâ'yı görmektir. Bu nimete kavuştukça, diğer bütün nimetleri ve zevkleri unuturlar. O'na bakmaya devam ettikleri sürece hiçbir şeye iltifat etmezler. Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Cerir bin Abdullah -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabb'inizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O'nu görme hususunda üstüste sıkışıp birbirinizin üzerine yığılmayacaksınız." (Müslim: 633)
"Cennetlikler cennete girdiği zaman Allah Tebâreke ve Teâlâ 'Bir şey istiyorsanız söyleyin, onu da vereyim!' buyurur. Onlar da 'Sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadın mı? Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı?' derler.
Resulullah Aleyhisselâm bu sözlerinden sonra şu Âyet-i kerime'yi okumuştur:
"Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat, bir de ziyade vardır." (Yunus: 26)

Kadın erkek herkes her Cuma Allah-u Teâlâ'nın daveti üzerine O'nun yüce ziyaretine giderler. Nurdan perde kalkar ve Cenâb-ı Hakk'ı dolunay gibi net olarak görürler. Yüzleri daha da güzelleşmiş olarak köşklerine dönerler. Eşleri onları neşe ile sevinçle karşılar.
Bunun üzerine Allah hicabı kaldırır, artık onlara Rabb'lerine -azze ve celle- bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş olmayacaktır." (Müslim: 181)

Said bin Müseyyeb -radiyallahu anh-den rivayet edilmiştir:
Said -radiyallahu anh-, Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- ile karşılaştıklarında "Allah'tan, cennet çarşısında bizi bir araya getirmesini dilerim." dedi. Bunun üzerine Said -radiyallahu anh- "Cennette çarşı var mıdır?" diye sordu. Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- "Evet vardır." dedi ve sözlerine devam etti:
"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana bildirdi ki, cennetlikler cennete girdikleri vakit orada amellerin çokluğu nispetinde yerleşeceklerdir. Sonra dünya günlerinden bir Cuma günü kadar bir müsaade verilecek, onlar da Rabb'lerini ziyaret edeceklerdir.
Rabb'in arşı onlara görünecek ve Rabb kendilerine cennet bahçelerinden bir bahçede tecelli edecektir.
Onlar için nurdan minberler, inciden minberler, yakuttan minberler, zebercetten minberler, altından minberler ve gümüşten minberler kurulacaktır.
Onların en aşağı mertebede olanları -ki içlerinde hiçbir aşağılık kişi yoktur- misk ve kafur tepesinin üzerinde oturacaklar ve minber sahiplerini, kendilerinden daha üstün oturma yerlerinde olduklarını sanmayacaklardır."
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- der ki:
"Yâ Resulellah! Rabb'imizi görecek miyiz?" dedim.
Şöyle buyurdu:
"Evet göreceksiniz. Siz güneşin ve dolunay gecesi ayın görünmesinden şüphe eder misiniz?"
Biz de "Hayır!" diye cevap verdik.
Buyurdu ki:
"Böylece Rabb'inizin görünmesinde de şüphe etmeyeceksiniz.
Allah'ın o mecliste kendisiyle karşılıklı konuşmadığı hiçbir kişi kalmayacaktır. Hatta onlardan birine "Ey filân oğlu filân! Şöyle ve şöyle dediğin günü hatırlıyor musun?" buyuracak. Ve ona dünyadaki vefasızlıklarından bir kısmını hatırlatacaktır.
O da "Ey Rabb'im! Beni bağışlamadın mı?" diyecek. Allah "Evet bağışladım. İşte sen benim bağışlamamın genişliği sayesinde şu makama ermiş bulunuyorsun."
Onlar bu durum üzere iken üstlerinden bir bulut kendilerini kaplayacak ve üzerlerine bir güzel koku yağdıracaktır. Ki onlar o zamana kadar onun kokusuna benzer hiçbir koku almamışlardı.
Sonra Rabb'imiz "Sizin için hazırladığım büyük bağışa kalkın ve canınızın çektiğini alın!" buyuracak. Bunun üzerine meleklerle çevrili ve içinde gözlerin bir benzerini görmediği, kulakların işitmediği ve gönüllerden geçmeyen şeyler bulunan bir çarşıya geleceğiz. Canımızın istediği şey bize taşınacaktır.
Orada satmak ve satın almak yoktur. İşte o çarşıda cennetlikler birbirleriyle karşılaşacaklardır.
Resulullah Aleyhisselâm şöyle devam etti:
"Yüksek mevki sahibi olan kişi gelip kendisinden aşağı olan kişiyle buluşacak -esasen içlerinde aşağılık kişi yoktur- ve onun üzerinde gördüğü elbise, bunun gözünü kamaştıracaktır. Ancak son cümlesi bitmeden, kendi üzerindeki elbisenin, onun sırtında bulunandan daha iyi olduğunu hayal edecektir. Çünkü cennette hiç kimsenin üzülmesi diye bir şey yoktur.
Sonra köşklerimize meskenlerimize dağılacağız. Eşlerimiz bizleri "Merhaba, hoş geldin! Bizden ayrıldığın zamanki güzelliğinden daha üstün bir güzelliğe sahip olarak geldin!" diyerek karşılayacaklar.
O da şöyle mukabelede bulunacak:
"Biz bugün Cebbar olan Rabb'imizin meclisinde bulunduk. Elbette bu döndüğümüz şekilde dönecektik." (Tirmizî: 2673)
Allah-u Teâlâ'dan Selâm:
Allah-u Teâlâ cennetlik kullarına Cemal-i ilâhi'sini şân-ı uluhiyetine lâyık bir veçhile göstermek lütfunda bulunacak ve onlara hitaben selâm vererek onların kadir ve kıymetini artırmış olacaktır.
Câbir -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Cennet ehli bulundukları nimetler içinde zevke ererken ansızın üzerlerine bir nur parıldar. Başlarını kaldırınca bir de ne görsünler, Rabb'leri onlara üstlerinden nazar etmekte ve:
"Ey cennetlikler! Selâm üzerinize olsun!" buyurmaktadır.
İşte:
"Çok merhametli bir Rabb olan Allah'tan onlara söz olarak selâm gelir." (Yâsin: 58)
Âyet-i kerime'si bunu belirtmektedir.

Bunun üzerine onlara nazar buyurur, onlar da O'na bakarlar ve baktıkları süre içinde diğer nimetlerden hiçbir şeye iltifat etmezler. Bu hal araya perde girinceye kadar devam eder ve Rabb'lerinin nuru onların ve yerlerin üzerinde kalır." (İbn-i Mâce. Mukaddime: 13)
Ebediyet yurdu olan cennetleri rahmeti ile kuşatan Allah-u Teâlâ'nın selâm ve esenlik nuru altında hayat sürmek müminler için tasavvurun fevkinde bir nimettir.
Ebu Said-i Hudrî -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Şüphesiz ki Allah-u Teâlâ cennetliklere 'Ey cennetlikler!' diye seslenir.
Onlar da 'Ey Rabb'imiz! Buyur. Emrine icabet ederiz. Hayır senin kudret elindedir.' derler. Bunun üzerine 'Razı oldunuz mu?' diye sorar. Onlar 'Ey Rabb'imiz! Niçin razı olmayacak mışız? Sen bize mahlukatından hiçbirine vermediğini verdin.' derler.
Allah-u Teâlâ 'Ben size bundan daha fazlasını vereyim mi?' buyurur. Onlar 'Ya Rabb'i! Bize verdiklerinden daha üstün ne olabilir?' derler.
Allah-u Teâlâ:
'Size rızamı helâl kılıyorum. Artık size ebediyen gadap etmeyeceğim.' buyurur." (Müslim: 2829)
Müminlerin Allah'ü Teâlâ'yı Cennet'te görmeleri, herhangi bir yön, yer ve şekilden uzak olarak vukû  bulacaktır. Bunun keyfiyeti bizce meçhuldür.
"Allah bilir" deriz. Kur'an ve Sünnet'te bildirildiği için kesinlikle böyle inanırız.

Kaynaklar:
1) Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil İslam Ansiklopedisi
2) İlmihal, İman ve İbadetler, İsam, 1999(Hadid,14)
 

Araştırmacı : Kübra ÖZ

Resim Galerisi - 3D Resimler

ad
ad
ad
ad

Esmaül Hüsna

Dergi'nın Amacı

Esmaül Hüsna Esintisi Dergisi... Kainatın sahibi olan Rabbimizin birbirinden güzel isimlerini içinde bulundurur Esmaül Hüsna. Bu güzelliği duyurmak için çıktık yola. Kainatın, bu güzel isimler üzerine kurulu olduğunu bilerek iman, ahlak, bilim, sanat, tarih gibi konuları tek bir çatı altında toplamak istedik... Devamı

Sağlık | Resim Galerisi | Sizden Gelenler | Faydalı Siteler| İslami Konular | Teknoloji

Copyright © 2010 - 2021 Namaz ve Biz Katkılarıyla | Site Web Tasarım Abdullah DUMAN
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol